
İstanbul’un sokakları sessizliğe gömülmüşken, gölgelerden yükselen uğultular insanlığın en eski korkularını yeniden uyandırıyor. Bir virüs, bir başkalaşım ve insana yabancı ama insandan doğan yeni bir tür: Homa Nova. Hayatta kalmanın bedeli, yalnızlığın yükünden daha ağır olabilir mi? Kapanan kapıların ardında bir nefes, bir kıpırtı bile insanı delirtmeye yeterken, dışarıda varlığını sürdüren dehşet karşısında akıl, beden ve vicdan nasıl direnebilir? Yakınların İştahı, bireyin korku ile cesaret, umut ile inkâr arasındaki gelgitlerini anlatıyor. Felaketin gölgesinde satranç taşları gibi dizilen hayatların, her hamlede ölümle yaşam arasında nasıl bir seçim yaptığını gözler önüne seriyor. Kimi zaman felsefi bir sorgulama, kimi zaman dehşet dolu bir kâbus… Bu kitap, okuru sadece kıyamet sonrası bir dünyaya değil, aynı zamanda kendi içindeki karanlığa da davet ediyor. İştah, yalnızca açlığın değil; korkunun, şiddetin ve insan olmanın da iştahı…